Eğretilemeler Dönemi - Ayhan Bozkurt

öyle görünüyor ki,

acı kımıldamıyor gözlerinde

ve en derin yerinden fısıldıyor geceye

kristal cinnetinin yelkeninde.

- ben sana “unutmabeni çiçekleri getirdim”

oysa onurludur karabasan ihtiraslarımız

beyaz gecelerdir

yaz geceleridir pişman olduğumuz

benim de p’isyanlarım var

aydınlık herşeyimi yitiriyor Olric

- bütün camları ben kırdım

- bütün omuzları çürüttüm

felç indi birdenbire cinsiyetsiz manifestoma

aylaklığım çirkin çocuk

yüzüne vurdu

bana güldüler

bana gül mektupları yazdılar

kuşkulanıyorum Olric

kuşkulanıyorum kaç maviyse vereceğim

- alın-yazın, bu senin

acı gibi.. yalan gibi.. yalancı gibi

beni sen sebepsiz bıraktın ölüm

ağzına kara kalemle kan dökeyim

öyle görünüyor ki

her devrim zamanı bir haziran sancısı

yeniden uyanıyor yüreğim.

bir düşte oynuyoruz

gerilla oyuncaklarımızla..

- ben sana “unutmabeni çiçekleri” getirdim.


öyle görünüyor ki

acılara, umutlara yeterince direndik

dünyanın birinde kıstırılmış masal serüvenleri:

desenli ve eskizsiz

eskizsizdir tanrı huzurunda son serenad

dünyanın birinde..

ve ben Olric

düşmeseydim düşlerimin sırtından

zaten inecektim

istasyonda dökülmüştü saten ümit

seninse hıçkırıkların “hayret sokağı” kaldırımlarında

biliyor musun Olric

“hayret sokağı” yedinci dereceden sanık sevdaya

çünkü gece onikiden sonra

hükümlü istasyondan

yeni gelmiştim hırçın şehre..

biliyor musun Olric

- ben sana “unutmabeni çiçekleri” getirdim

sonra benim için hırpalanmıştı kuytu gezegenler

ama her günün er’dinç delikanlılığıyla

kulağıma eğilmiş:

- beni müthiş küçümsüyorsunuz değil mi- diyor

her hal-ü kârda yalnızım

büyülenmiş gerçeğin şiddetinde.

baştan başa dolaştım nedensiz bedenimi Olric

dolu aştım beynimin hayat kotasını..

nasıl oluyor da aldatılıyor hüznüm

hayatım yağmura saplı

ve her yenilik karşısında

bunakça gölgeleniyor makyajlı iskeletim.

sözlerin düşümün son bestesidir

tüm sözlerin hiç arkasına bakmadan

uzaklaşan suçlu nedenlerimdir

- ben sana “unutmabeni çiçekleri” vereyim

ve alıp eline şiirin şipşirin hecelerini

korkma!

bakışlarım silahlı değil..

sessiz sedasız bir ölüm balosu bu

bir şair ihanete uğramış Olric

kiliseler peynir cemiyeti

şarap şehveti buram buram..

hayatımız alkolik bir kamp

- nedenini bilmeyiz biz -

- ben sana “unutmabeni çiçekleri” getirdim.

Önceki
Önceki

Ataol Behramoğlu'nun "Bu Aşk Burada Biter" şiiri ve Eylül Çekirge'nin "Tabanca" şarkısı üzerine

Sonraki
Sonraki

Gamze İşgüden'in Yeniden Şarkısı ve Ayhan Bozkurt'un Eğretilemeler Dönemi Şiiri Üzerine